2014 Melodileri

2013 yılının arkasından şöyle bir bakıyoruz da, uzun süredir canımızı acıtmak için bu kadar fırsat kollayan bir yıl daha görmemiştik sanırız. Sevimsizlikte sınır tanımayan ülke ve dünya gündemi yüzünden oksijensiz kalmanın rutin bir hal aldığı bir yıldı 2013. Neyse ki müzik böyle günler için vardı…

Adeta suni teneffüs yapar gibi bizleri hayata döndüren 2013 müzik piyasası; büyük geri dönüşleri, çeyizlik albümleri ve yeni tanış olduğumuz huyu-suyu birbirinden güzel yeni isimlerle hayatın bizden aldıklarının acısını az da olsa dindirmeyi başardı. Kazanmaya çalıştığımız özgürlüklerimiz ve maalesef kaybettiğimiz güzel insanların özlemini gidermeye çalışırken müzik her daim yanımızdaydı 2013 yılında.

Çok acı ve az tatlısıyla geride kalan 2013’ü kapı dışarı edeceğimiz bugünde önümüzdeki maçlara bakalım dedik. 2014’te yediğimiz içtiğimizin ayrı gitmeyeceğini düşündüğümüz birkaç albümü sıralamaya karar verdik.


BROKEN BELLS – AFTER THE DISCO 14.01.2014


The Shins’in mülayim adamı James Mercer ve toplamda 231 projeyi birden aynı anda idare edebilme yeteneğine sahip Danger Mouse’un gönül yolculuğu, ikinci perdesi ile karşımızda olacak. İlk albümün electronica ve indie pop’u dost meclislerinde kol kola gezdiren görüntülerinin tekrarını yaşamayı canı gönülden diliyoruz. İlk single Holding On For Life, şu Elf gözlerimizi yanıltmıyorsa dileklerimizin gerçek olma ihtimali bayağı yüksek.


MØ – NO MYTHOLOGIES TO FOLLOW 24.02.2014


Danimarka’dan babamız çıksa yemeyiz. Çünkü yamyamlık kapsamına girecek bir suç işlemek niyetinde değiliz. Ama kaliteli müziğin çıkış noktası saydığımız Kuzey ülkelerinden biri olan Danimarka’ya karşı da boynumuz her daim kıldan incedir. 1 – 1.5 yıldır “Ben geliyorum!” diye avazı çıktığı kadar bağıran MØ hanımkızımız, ilk albümü ile synth pop adına yüzümüzü güldürecek gibi duruyor.


WU-TANG CLAN – İSMİ LAZIM DEĞİL


“Aynı ekip olsun, yine rap yaparım” motto’sunu yıllar sonra tekrar hayata geçirmek isteyen Wu-Tang Clan, yılan hikayesine dönen yeni albümünü 2014’te çıkaracak. Yani inşallah çıkaracak…


MOGWAI – RAVE TAPES 21.01.2014


William Wallace bugünleri görebilseydi, post-rock’un efsanevi İskoç temsilcisi Mogwai’yle gurur duyardı. Ama kısmet değilmiş…

Rave Tapes ile o meşhur Peyote Teras – Post-Rock sorunsalı yüzünden erken yaşta post-rock’a veda edenleri türle tekrar öpüşüp barıştıracak Mogwai. Malum ortamlardaki yerini çoktan alan albümü, Play Tuşu Resmi İmza Atılmadan İnanmam Abi Ekibi olarak listeye dahil ettik.


THE HORRORS – İSMİ LAZIM DEĞİL


Normal şartlar altında 2013 yılında yeni albümüyle aramızda olması gereken The Horrors, yeterince dar skinny kot bulamadığı için 2014’te karşımıza çıkmaya karar verdi. Kulislerde dolaşan dedikodulara göre, “Kendin pişir, kendin ye” şartlarına uygun olarak bizzat The Horrors tarafından inşaatı tamamlanan albüm, grubun mükemmeliyetçiliğinin çat kapı içeri girmesi yüzünden rötar yedi. Yeniden şekillendirilecek albüm, son iki kaydıyla “Modern Klasikler” sektörüne hizmet eden The Horrors’un 2014 yılının zirvelerinden biriyle karşımıza çıkma ihtimalini arttırıyor.


JOHNNY CASH – OUT AMONG THE STARS 25.03.2014


2014’ün en heyecan verici albümlerinden biri, maalesef artık aramızda olmayan birinden geliyor. Siyah renginin haklarını üstüne alan dünyanın en cool ve en anormal adamlarından Johnny Cash, kayıp kayıtlarının ortaya çıkması sayesinde karşımızda olacak.



BELLE AND SEBASTIAN – İSMİ LAZIM DEĞİL


Indie müzik ete kemiğe bürünmeye karar verse, Belle And Sebastian şeklinde karşımıza çıkma ihtimali bayağı yüksek olurdu. Arada sırada lomography, cupcake ve Amelie üçgeninde hapsolmuş bir genç kız gibi hissettirse de; kült statüsünün avantajını kullanarak 2014’ün en merakla beklenen anlarından birini gerçeğe dönüştürecektir Belle And Sebastian.


FKA TWIGS – İSMİ LAZIM DEĞİL


Manava girince malın tazesini arar gözlerimiz. Tıpkı müzik manavına girdiğimizde olduğu gibi. 2013’te çıkan EP2 ve akıllara zarar videoları ile Hype Müessesesi’nin rüzgarını arkasına alan FKA Twigs, müzik manavının 2014 yılındaki en büyük güvencelerinden biri olacak. Electronica’nın yükünü genç omuzlarına alan genç kızımız, ilk albümüyle yılın en büyük sürprizlerinden birine imza atabilir.


DIIV – İSMİ LAZIM DEĞİL


“Pasaklı ve sağlıksız görünümlü hipster” şartlarını layığıyla yerine getirdiği ilk albümüyle alkış toplayan DIIV, 2014’te piyasaya çıkacak yeni albümüyle dream pop/indie rock’ın en heyecan verici anlarından birini yaşatabilir. Tabii frontman Zachary Cole Smith’in overdose’la dansı ve Sky Ferreira ile it-kopukluk üstüne inşa edilmiş ilişkisi mani olmazsa…


CARIBOU – İSMİ LAZIM DEĞİL


2014’ün en iyi albümü kuponlarında varımızı yoğumuzu üstüne oynayabileceğimiz Caribou, Swim’den beri pusuda bekliyor. Tek kişilik orkestra Daniel Victor Snaith, geçtiğimiz yıl diğer yarısı Daphni ile olan hesabını gördüğüne göre, artık yeni Caribou albümü ile electronica’nın uçsuz bucaksız ovalarında gezmenin tam yeri ve de tam zamanıdır.


PHARRELL – İSMİ LAZIM DEĞİL


2013 yılının bir yırtık dondan fırlamadığı kalan eşantiyonu Pharrell, düet yapılmadık isim bırakmadıktan sonra kendi albümüne yoğulaşmaya karar verdi. İnteraktif video sektörünün çıtasını 24 saatlik bir süzgeçten geçiren Happy ile dilimize japon’la yapışmışçasına yapışan kavruk, 2014’ün en merakla isimlerinden…


JAMES BLAKE & CHANCE THE RAPPER  - İSMİ LAZIM DEĞİL


Overgrown ile kesilen iflahlarımızı yeterli bulmayan James Blake, rap’te yeni soluk Chance The Rapper’la çıktığı gönül yolculuğunu albüm formatına döküyor. Life Round Here ile nelere kadir olabileceklerini az çok sergileyen ikilinin büyüsü, uzun metraj albümde devam edecek mi? Bu sorunun cevabını 2014 verecek bizlere.


DAMON ALBARN – İSMİ LAZIM DEĞİL


Her yeni Blur albümü için secdeye yatışımızda, inadına yapar gibi farklı bir projeyle karşımıza çıkmaya devam ediyor Damon Albarn. Afrikalı kankaları ve Gorillaz’ın iki boyutlu dünyasından desturu alan altın çocuk, ilk solo albümüyle 2014 sene sonu listelerine şimdiden rezervasyon yaptırıyor.


METRONOMY – LOVE LETTERS 10.03.2014



Bütün hipster alemi tek yumruk olmuş bir şekilde 2014 yazının ana hatlarını şekillendirecek yeni Metronomy albümünü bekliyor. Indie dünyasının yeni marşlarla değer kazanacağı kuvvetle muhtemel olan Love Letters’ın çıkmasına ne kaldı ki? Bakalım pezevenk desenli gömlekli hipster’ların bekleyişinin sonucu hayırlı olacak mı?


LANA DEL REY – ULTRAVIOLENCE


“Iyy çok detone, her yeri estetik, kötü müzik yapıyor” diyenleri görmezden gelme konusunda bir dünya markasıyız. Şimdilik sadece adını bildiğimiz yeni Lana Del Rey albümü, Born To Die’ın mükemmel pop formülünü korumayı başarsa bile bizler için kafi.


JULIAN CASABLANCAS – İSMİ LAZIM DEĞİL


Turnesiz geçen Comedown Machine ile 2013’te The Strokes zevkini yarım yamalak yaşadık. Üstüne babasını kaybeden Julian’ın yası da eklendiğinde The Strokes adına pek de güzel bir yıl değildi 2013. Julian Casablanas’ın ikinci solo albümü ile damağımızda kalan The Strokes tadını 2014’te yakalayabilmek tek dileğimız und arzumuz. Albüm hakkında şimdilik tek bildiğimiz şey, Voidz kelimesinin bir yerinde geçeceği…


SAM SMITH – IN THE LONELY HOUR 26.5.2014


Düetlerle ve EP’lerle 2013 yılında hoş gelen, sefalar getiren Sam Smith; oldukça revaçta olan R&B/Electronica aşkının 2014 yılındaki en güzel meyvelerinden biri olabilir. İlk albümü için kodaman plak firması Columbia tarafından ayartılan Smith, 2014’ün sabırsızlıkla beklenen yenilerinden.


BECK – MORNING PHASE 14.02.2014


David Bowie’nin varolmadığı bir paralel evrenin bugünden 25 yıl sonrasında potansiyel Bowie değeri taşıyan sarı şeker Beck, yılan hikayesine dönen yeni albümünü sonunda yayınlıyor. Müziğin her türünün ipini elinde bulunduracak kadar yetenekli olan sarı, 2014’ün müzik adına en önemli anlarından birini yaşatmak için gün sayıyor.

Yorumlar