Bugün başlayan İnteraktif Pazarlama Zirvesinde dikkatimi çeken çevrim-içi reklam şirketleri oldu. Açıkçası bu kadar çok olduklarını bilmiyordum ama Türkiye'de İnternete bakış açısının değişmesiyle beklenen bir durumdu.Blogların ülkemizde son 2-3 senede kat ettiği yola bakılırsa zaten bu duruma şaşmamak gerek. Günümüzde markaların en ciddi feed-back aldıkları mecralarda bloglar olunca değerimiz biraz daha arttı tabii.
Öncelikle verdiği reklam içerikleriyle blog zenginleştiren bu-mads benim için kral koltugunda oturmakta. İkinci sırada bir dargın bir barışık ilişki devam ettirdiğim ad-sense gelmekte.
Şimdi konuya geri dönecek olursak; klasik pazarlama usulü kazan-kazan web 3.0 için komik kaçmakta çünkü artık web çok yönlü. Bunu gözden kaçıran
reklam verenler yada çevrim-içi reklam şirketleri iyi gelir vaadetseler de okuyucu kaçırarak blog yazarını baltalamakta bir nevi kendi bindikleri dalı hep beraber kesmekteler.
3. nesil internet te ''kazan-kazan-kazan'' olmak zorunda. Okuyucunun okuduğu içerik reklam bile olsa okuyucu bundan tatmin edilmeli , yayıncı okuyucuyu kaçırmadan iyi gelir elde ederken sitesini zenginleştirmeli , reklam veren ise en doğru hedef kitlesine ulaşmalı.
Bu konuda İPZ'de olan diğer firma adtriplex. Yukarıda yazdığım ''kazan-kazan-kazan'' olmayı şirket politikası haline getirmişler, 3kat kazandırma yani. Farklı olan yanlarından birisi Performans bazlı pazarlama ile ödemelerini kendi performanslarına göre belirliyorlar. Yani sizin kazandığınız kadar kendileri kazanıyor ve bu konuda oldukça şeffaflar, tüm istatislere ulaşmanızı sağlıyorlar. Yayıncılar içinse CPC ve CPM olarak daha fazla verim vaadediyorlar. (Bakalım bende başvurdum sonucunu bekliyorum, daha onaylamadılar duyurulur). Yayıncılar iki türlü para kazanabilmekteler sitelerine koydukları reklama girildiğinde ve girilen siteden bir ürün alındığında. Bir nevi hibrit bir kazanma durumu ve kazançlı duruyor açıkcası. Teknolojik altyapılarına ise oldukça güvenmekteler. Reklam-verenler için her konuda danışma ve izleme-kodu entagrasyonu sağlıyorlar. Yayıncılar için basitleştirilmiş arayüz ve tüm reklam araçlarıyla tam uyumluluk sağlamaların yanı sıra sizin için reklam veren seçiyolar. Yani sacma sapan okuyucu kacırıcı, siteyi ucuz gösteren reklamlardan kacınabiliyoruz. Kendileriyle çalışmayı merakla bekliyorum. Ayrıca oldukça user-friendly 'ler..
Şimdi internette takip etme işi de oldukça zor. Bu konuda bir çok alternatif olmasına rağmen ''Visilabs'' yani Visitor Laboratory hem işini yapmakta hemde markalar için yayıncılar için çok fazla nitelikli ipucu paylaşmakta. Sitelerinde yayınladıkları Social Dashboard ise markalar için sanki Top 10 listesi gibi çünkü en tepedekiler sosyal mecrayı iyi kullanmakta olanlar olduğu için burada olmak oldukça prestijli. Türkiye'de yeni olan sosyal medya sektöründe ise anlık geri-bildirimler oldukca önemli olmakta visilabs ise bu konuda müşteri odaklı olmayı şirket politikası olarak benimsediklerini düşünüyorum. Sektörel özel çözümlerin yanı sıra blogger'lara da oldukça güzel fırsatlar yaratan visilabs trafik arttırıcı ip uçları ile markaların reklamlarını nasıl çekilebileceği konusunda yararlı içerikler barındırmakta. Bu yüzden markalar ve bloggerlar için Visilabs oldukça yararlı bir iş-ortağı olma potansiyeli taşıyor.
Angry Birds...
İstiklalde gezinen tepemize düşen kuşları bilmeyenimiz yoktur herhalde. İşte kızgın kuşlarımızın istanbul turu videosu yukarıda. Bu yaratıcı ve güzel çalışmayı yapan ekip ise Renk Prodüksiyon//Mitoz. İPZ'de de tepemizden ''vicuvv'' efektiyle ucmaları oldukca eglenceliydi. (Her ne kadar bir tane bile hediye etmemelerine rağmen :P ) Yaratıcı bir ekip, standlarında eğlenmedim desem yalan olur. Hele bir amcanın angry birds fotografında ''Pigs Sucks'' yazması ile dumura uğradım. Kısacası takipteyim. Yaptıkların her işin bir trende bağlayıp insanların dikkatini çekmeyi biliyorlar. Dijital medya konusunda her an takipte oldukları için ancak böyle bir pozlarını yakalayabildim. Angry birds oyuncakları ise göründüklerinden daha güzeller söyleyeyim. Hala geç değil adresime gönderebilirsiniz ey mitoz//renk prodüksiyon ekibi.
İPZ'de görünce şaşırdığım bir firma ise Acıbadem. Ama standlarına gidince öğrendim ki Acıbadem grubu yeni firmaları Acıbadem Mobil ile internet konusunda sektöründe öncü olacaklar. Standart internetten randevu almak vb. olayların dışında olduka teknolojik cihazlarla donatılmış Acıbadem mobil. Bunlardan bazıları ise 90'larda olsa fringe dizisi derdim ama şimdi ise oldukça yararlı şeyler. Mesela on-line tansiyon ölcümü cihazları ile hasta evinde iken saat başı tansiyonu doktoruna rapor edilmekte. Yada Hamile bayanlar için bir cihaz var bir nevi uzaktan ultrason cihazı denebilir sanırım (bu konuda bilgisizliğimi mazur görün) bebeklerinin durumunu doktora gitmeden sürekli belirtmede. Dedikleri gibi en sağlıklı fikirler kendilerinde çıkmış gibi...
İPZ'de vodafone da yeni çalışmaları future-agenda yı tanıttılar. Bana sadece fringe dizisinden arak gibi gelmedi değil. Tabi gelişim için açık görüşlü olmak şart ama verdikleri örnekler pekte akla yatkın görülmemekte. Bunun nedeni ise kısa-vadeli uçuk fikirler. Yetkili bir abisinin konuşmasını dinledim future-agenda hakkında vahşi kapitalizmin ötesindeydi tüm dedikleri. O kadar yetkin olmayabilirim ama gelişen teknolojinin artan nüfusla beraber daha fazla işsizlik getireceğine karşı pollyanna tarzı -olsun bazılarıda işsiz olmalı- bir görüş benimsemesi hoşuma gitmedi.
İPZ'ye katılan tek PR firması CALLA BLACK. Öncelikle İPZ'de oldukları için kendilerini kutlamak gerek. Yükselen internet trendleri ile markalar artık internetle ilgili olmadan piyasada var olamayacaklarını anlamaya başladılar ve internet markalar için artık yeni bir savaş alanı. Bu konuda kendisini donatmayan firmalar ise geride kalmaya mahkumlar. Bu durumu iyi bildiğini düşündüğüm Calla Black ekibi ise gerçekten olmaları gereken yerdeydiler. Diğer şirketlerin ilgisizliğine ise anlam veremedim açıkcası. Standın arkasında duran dikiş seti resminin alt metin mesajına ise hayran oldum açıkcası. Zaten 6 Kristal Elma ödüllü olan bir ekipten daha düşük bir performans beklenemezdi. Sektörlerinde kesinlikle takip edilmesi gereken bir firma olduklarını ve kısa dönemde sıçrayış yapmalarını beklemekteyim.
not: eşantiyonları ve arka fonları olan dikiş seti alt metin olarak oldukça hoştu. kriz anında doğru çözüm alt metnini zekice bulmamla beraber benim kriz anım olan gömlek düğmemi takıp koparmamla beni de kurtarmışlardır.
Bloglar diğer tüm web'ten ayrılıyor çünkü çok değişik olmadıkça blogun kültüründe ''nish'' olmak var. Çünkü blog yazmak bir tutku.
Bu konuda İPZ'de olan diğer firma adtriplex. Yukarıda yazdığım ''kazan-kazan-kazan'' olmayı şirket politikası haline getirmişler, 3kat kazandırma yani. Farklı olan yanlarından birisi Performans bazlı pazarlama ile ödemelerini kendi performanslarına göre belirliyorlar. Yani sizin kazandığınız kadar kendileri kazanıyor ve bu konuda oldukça şeffaflar, tüm istatislere ulaşmanızı sağlıyorlar. Yayıncılar içinse CPC ve CPM olarak daha fazla verim vaadediyorlar. (Bakalım bende başvurdum sonucunu bekliyorum, daha onaylamadılar duyurulur). Yayıncılar iki türlü para kazanabilmekteler sitelerine koydukları reklama girildiğinde ve girilen siteden bir ürün alındığında. Bir nevi hibrit bir kazanma durumu ve kazançlı duruyor açıkcası. Teknolojik altyapılarına ise oldukça güvenmekteler. Reklam-verenler için her konuda danışma ve izleme-kodu entagrasyonu sağlıyorlar. Yayıncılar için basitleştirilmiş arayüz ve tüm reklam araçlarıyla tam uyumluluk sağlamaların yanı sıra sizin için reklam veren seçiyolar. Yani sacma sapan okuyucu kacırıcı, siteyi ucuz gösteren reklamlardan kacınabiliyoruz. Kendileriyle çalışmayı merakla bekliyorum. Ayrıca oldukça user-friendly 'ler..
Angry Birds...
İPZ'de vodafone da yeni çalışmaları future-agenda yı tanıttılar. Bana sadece fringe dizisinden arak gibi gelmedi değil. Tabi gelişim için açık görüşlü olmak şart ama verdikleri örnekler pekte akla yatkın görülmemekte. Bunun nedeni ise kısa-vadeli uçuk fikirler. Yetkili bir abisinin konuşmasını dinledim future-agenda hakkında vahşi kapitalizmin ötesindeydi tüm dedikleri. O kadar yetkin olmayabilirim ama gelişen teknolojinin artan nüfusla beraber daha fazla işsizlik getireceğine karşı pollyanna tarzı -olsun bazılarıda işsiz olmalı- bir görüş benimsemesi hoşuma gitmedi.
İPZ'ye katılan tek PR firması CALLA BLACK. Öncelikle İPZ'de oldukları için kendilerini kutlamak gerek. Yükselen internet trendleri ile markalar artık internetle ilgili olmadan piyasada var olamayacaklarını anlamaya başladılar ve internet markalar için artık yeni bir savaş alanı. Bu konuda kendisini donatmayan firmalar ise geride kalmaya mahkumlar. Bu durumu iyi bildiğini düşündüğüm Calla Black ekibi ise gerçekten olmaları gereken yerdeydiler. Diğer şirketlerin ilgisizliğine ise anlam veremedim açıkcası. Standın arkasında duran dikiş seti resminin alt metin mesajına ise hayran oldum açıkcası. Zaten 6 Kristal Elma ödüllü olan bir ekipten daha düşük bir performans beklenemezdi. Sektörlerinde kesinlikle takip edilmesi gereken bir firma olduklarını ve kısa dönemde sıçrayış yapmalarını beklemekteyim.not: eşantiyonları ve arka fonları olan dikiş seti alt metin olarak oldukça hoştu. kriz anında doğru çözüm alt metnini zekice bulmamla beraber benim kriz anım olan gömlek düğmemi takıp koparmamla beni de kurtarmışlardır.
Coolshark video reklam ajansı. Aslında sürekli haber,sosyal paylaşım ve video sitelerinde gördüğümüz reklamların arkasında olan ajans. Kendi pazarında ise kaliteli işleriyle gittikçe sektörü domine etmekteler. Şu an için bloglarda reklam vermeyi düşünmüyor olsalar da -valla bu siteyi gözden kaçırdıkları için onlar kaybederler :) - zaten genişce bir yayıncı ağına sahipler. Hem reklamverenleri hem yayıncıları ise verdikleri stratejik ipuçlarıyla en optimum seviyeye çıkmalarında etkin rol alıyorlar. İçlerinden yetkili bir abi -Sanırım genel müdür oluyor- konuşması ile zaten ileriye dönük oldukça iyi sinyaller verdi. Şu an için referansları ile benim görüşümü desteklemekte. Kendilerini, bloglara yayıncılık yolunu açtıklarında tekrar görme temennisiyle bekliyorum.
Bloglar diğer tüm web'ten ayrılıyor çünkü çok değişik olmadıkça blogun kültüründe ''nish'' olmak var. Çünkü blog yazmak bir tutku.
Bu konuyu blogumda işlememin nedeni ise markaların bu ülkemizde yükselen blog tutkusuna dair ciddi eğilimlerinin yakın gelecekte daha da hız kazanacağını düşünmemdir.
Kısacası :
Billboard ve Tv Reklamları Out ---- Çevrim-İçi Reklamları İn
Şimdi yükselen İnternet Trendlerini yakalamak için herkesten bir adım öne geçmek tabi ki lazım... Bu konuda firmalara yardımcı olacak Yellow Medya ( evet bildiğimiz sarı sayfaların internet için özelleştirilmiş hali) arama motorlarıyla yaptığı iş ortaklıklarıyla aramalarda ön sıralarda çıkmayı sağlayan bir firma. Sloganları ise yaptıkları işi özetleyen cinsten ''Aranınca Bulunursun, Bulununca Aranırsın''... Şimdi hala aile şirketlerinin çok büyük pasta aldığı Türk ekonomisinde internet hala korkulu bir öğe. Bunu aşmak için çalışan yellow medya güzel bir ekiple yer almışlardı.
Yoğunluktan dolayı sadece 3 kişiyi yakalayıp fotograf çektirsem de İPZ'de her sorunuma içtenlikle yardım eden Bumerang ve Hurriyet.com.tr ekibine de ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Ve son olarak bana İPZ 2011 yolunu açan Youth Republic'e
Kendileriyle ilk tanışmam zamanının efsanesi olan Trend Show sayesindeydi. Yeni nesle hitap etmektense, yeni nesille beraber hareket etmeyi seçen Youth Republic , KMY (Kampüs Marka Yöneticisi) ile neredeyse Türkiyenin tüm üniversitelerinde genç ve dinamik bir ekiple çalışmaktalar. Yer aldıkları projelerde yarattıkları pozitif enerji ile markaları canlandıran youth republic'in İPZ'de stand konsepti internet fenomenleriydi. Bana bir adet püskevit vermemelerini buradan tekrar kınıyorum :) . Kendilerine bana bir İPZ deneyimi sağladıkları için aşağıda görünen ve görünmeyen tüm ekibine teşekkür ederim.
Yorumlar